Dünya Bankası’ndan Türk şirketlerine 155 milyon dolar kredi
Dünya Bankası, Türkiye’deki şirketlerin yeşil dönüşümüne yönelik sermaye finansmanını artırmak amacıyla 155 milyon dolar kredi sağladı.
Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre, kredi fiyatları Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) aracılığıyla yapılacak ve TSKB, bu fonları Türkiye Yeşil Fonu’nun kısmi kapitalizasyonu için kullanacak. Kredi, Türkiye’nin değerli varlık yönetimi şirketlerinden Maxis Teşebbüs Equity Portföy Yönetimi A.Ş.’ye kullandırıldı. (Maxis) ve Proje kapsamındaki proje, uygulayıcı kuruluş tarafından yönetilecektir.
Projenin toplam büyüklüğünün, Dünya Bankası kredisinin yanı sıra fon düzeyinde özel sermaye ve yatırım yapılan şirket düzeyinde toplam 250 milyon dolarlık seferberlik ile 405 milyon dolara ulaşması bekleniyor.
Proje eş zamanlı olarak şirketlerin karbondan arındırma uygulamalarına ve yeşil teknolojilere yatırımlarına, örnek bir yeşil fon yoluyla Özel Sermaye şubesinin geliştirilmesine, mali bölümün çeşitlendirilmesine ve şirketlerin çeşitlendirilmiş uzun vadeli finansmana erişiminin iyileştirilmesine, yüksek kurumsal kaldıraç oranları ve yeşil bir geçişin geliştirilmesi ve iyileştirilmiş iklim eylemi. finansmanın hızlanmasına destek olacak.
“Türkiye’de en büyük CO2 kaynağı enerji ve imalat sanayidir”
Dünya Bankası’nın 2022 yılında yayınladığı Ülke İklimi ve Kalkınma Raporu’na göre Türkiye’deki şirketlerin karbondan arındırmak, iklim değişikliğine uyum sağlamak, Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmak, büyüme potansiyelini artırmak ve istihdam yaratmak için yeşil teknolojilere yatırım yapması gerekiyor.
Enerji sektörü, CO2 emisyonlarının en büyük kaynağı olup, bunu imalat sanayi ve tarım sektörleri takip etmektedir. Türkiye’nin belirlediği yeşil hedeflere ulaşabilmesi için şirketlerin karbondan arındırılması gerekiyor. Aynı zamanda, özellikle AB Yeşil Anlaşması’ndan sonra, şirketlerin büyüme potansiyellerini koruyabilmeleri için karbondan arındırmaları önemli olacaktır. Şirketlerin yeşil dönüşüme yönelik yatırım ihtiyaçlarının niteliği göz önüne alındığında, bilgi aktarımının yanı sıra uzun vadeli finansmana da ihtiyaç duyulacak ancak çoğunlukla kısa vadeli banka kredilerinden oluşan yeşil yatırımlar için finansman kaynakları yeterli değil ve yeşil sermaye piyasasının geliştirilmesi gerekiyor. enstrümanlar yetersiz.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, kredinin onaylanması münasebetiyle yaptığı açıklamada şunları vurguladı:
“Özsermaye finansmanı, uzun vadeli risk sermayesi sağlar ve bu fonları, şirketlerin yeşil dönüşüm süreci için bir başka hayati unsur olan teknik bilginin aktarımıyla birleştirir. “Türkiye Yeşil Fonu sayesinde yatırımcıların yeşil yatırım fırsatları aradığı küresel trendden Türkiye de yararlanabilecek.”
Eşitlikçi yatırımlar geliştirilecek
Türkiye Yeşil Fonu, açık bir Yatırım Politikası Beyanı ve Yeşil Yatırım Çerçevesi doğrultusunda yeşil dönüşüm sürecinde yeşil veya yenilikçi şirketlere, özellikle KOBİ’lere ve orta ölçekli şirketlere yapılan yatırımlara öncelik verecektir. Proje aynı zamanda yatırım potansiyeli olan kadın kapsayıcı şirketleri belirleyerek eşitlikçi yatırımları da geliştirecek.
Bu proje sayesinde Türkiye’nin finansal sistemi özel sermayeyi çekerken, özel sermaye segmenti de derinleşerek Yeşil Yatırım Çerçevesi kapsamındaki fonlardan faydalanacak; TSKB, sermaye piyasası faaliyetleriyle yeşil finansmana öncülük etme kapasitesini artıracak; Şirketler, karbondan arındırma süreçleri ve yeşil teknoloji yatırımları için uzun vadeli finansmana erişebilecek ve borçtan öz sermayeye geçişle finansmanlarını çeşitlendirebilecek.
Dünya Bankası Proje Ekip Başkanları Gunhild Berg ve Aktif İtina projeyle ilgili şunları söyledi: “Proje sonuçta düşük karbonlu ve iklime dayanıklı bir ekonomiye geçişi destekleyecek, finans sektörünün çeşitlendirilmesine katkı sağlayacak ve yerli kaynakların geliştirilmesine destek verecek. uzun vadeli finansman, sermaye piyasaları ve istihdam yaratma için. “Önerilen yapı ve sermaye piyasası araçlarına odaklanma sayesinde proje, özel sermayeyi çekme ve pazar yaratma konusunda önemli bir potansiyele sahiptir.”
