Haber

Demirtaş: Tecavüz şiddetine tepki gösterenlerin İslam’la sorunu yok

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İsmailağa Cemaati’nin kollarından Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in müritine ‘evliliği’ ile ilgili ikinci açıklamasını, müritine yaptığı açıklamada yaptı. 6 yaşındaydı.

“Bir baba olarak dehşete düştüm, bir siyasetçi olarak çok utanıyorum. Öfkeden yerimde duramıyorum” paylaşımı yapan Demirtaş, Halk TV sunucusu Sevecen Payzın’a mektup gönderdi. tecavüzün islamla bir sorunu yoktur. Sorun tecavüzün, hırsızlığın, zulmün üzerini İslam’ı kullanarak örtmeye çalışan aşağılık mahluklardır” diyen Demirtaş’ın mektubu şöyle:

‘DERİN BİR UTANÇ İÇİNE GÖMÜLDÜK’

Halk TV çalışanlarına en içten selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz.

Sarsıcı bir olayla karşı karşıyasınız, bırakın konuşmayı, düşünmesi bile zor bir konu. Altı yaşındaki bir bebeğin “evlilik”, “koca”, “tecavüz”, “gelinlik” ve “anne-baba rızası” gibi ifadeleri aynı cümlede kullanması bile tüylerimizi diken diken ediyor. Öfkeden deliririz, derin bir utanç içinde boğuluruz.

Yıl 2022 ve biz Türkiye’de yaşayan insan türü olarak yavrularımıza tavuklar ve balıklar kadar sahip çıkamıyoruz. Onları sallayamayız. O halde insan olarak aklımızla, icatlarımızla, yarattığımız teknolojik dünyayla övünmenin bir anlamı yok. Bu yüzden insanlığımızdan utanıyoruz.

Bu korkunç tecavüz olayının sarsıcı yönünü artıran ise toplum, aile, hükümet, yargı ve polisin işbirliği içinde gerçekleşmiş olması ya da üzerinin örtülmüş olmasıdır. Olayın hepimizi kızdırmakla kalmayıp endişe ve endişe duymamıza neden olan tarafı da bu. Bu örgütlü, örgütlü kötülük, şu anda ülkeyi yöneten zihniyetten güç alıyor ve bu yüzden “hiçbirimiz güvende değiliz” duygusu hepimizi ele geçiriyor ve hepimizi korkutuyor.

‘YILLARDIR tiksintiyi bilip de yapmayanlar’

Düşünün ki tweet atan öğrenci, sahnede espri yapan sanatçı, bizim gibi fikir beyan eden siyasetçi, haber yaptığı için gazeteci, eşitlik ve özgürlük istediği için gezi direnişçileri bu yargı kararlarıyla hapsedildi, biz hapsedildik. Yıllarca hatasız, hukuksuzca cezalandırılıyoruz.

8 Mart ve 25 Kasım’da kadınlar, 1 Mayıs’ta işçiler, Newroz’da Kürtler, “barınamayız” diyen öğrenciler, işkenceye karşı karga pompaları ve kelepçelerle gözaltına alınıyor.

Başka bir deyişle, hepimiz bir bebeğe organize tecavüz gibi bir insanlık suçunun ortaklarına “emanet edilmişiz”.

Örneğin duruşmalarımız ayda 15 gün aralıksız yapılıyor. Gözaltındayken, mümkün olan en kısa sürede “yargılanıyoruz”. Ancak altı yaşındaki bebeğe tecavüz edip üzerini örtenler (çocuk demeye vaktim yok) gözaltına bile alınmıyor, duruşmaları altı ay erteleniyor.

Yıllardır bu rezaleti bilip de gereğini yapmayanlar, halen bakan sıfatıyla biz toplumsal muhalefeti parmaklıyor, bize hakaret ediyor.

Kendine din alimi diyenler bu vahşeti açıklamaya çalışıyorlar.

‘İSLAM’I KİMSE HESAPLAMAZ’

Diyanet İşleri Başkanlığı gibi rezil bir rant kurumu hala “ama” ve “ama” şeklinde açıklamalar yaparak ve “dinimize saldırmayın” diyerek olayın vahametini dinle örtmeye çalışıyor.

Bu tecavüz dehşetinin dehşetinin artmasının nedeni budur.

Kimse İslam’ı suçlamıyor. Ancak bazıları ısrarla “İslam’a saldırı var” diyerek tüm müminleri tek safta toplanmaya davet ediyor. Bu tam bir rezalet, tam bir cehalet! Tecavüz vahşetine tepki gösterenlerin İslam’la bir sorunu yoktur. Sorun tecavüzü, hırsızlığı, zulmü İslam’ı kullanarak örtbas etmeye çalışan aşağılık mahlûklardır.

Çözüm acil seçimdir, analiz bu çürümeyi durduracak ve erdemli bir topluma geçişi kolaylaştıracak köklü bir rejim değişikliğidir.

Çözüm, demokratik, açık, özgür ve eşit bir toplum yaratacak yeni bir devlet yapılanmasıdır.

Çözüm, liberal laiklik, bilimsel eğitim ve adil dağıtımda yatıyor.

Çözüm, bağımsız ve tarafsız yargıdadır.

Çözüm, bu davada da ortaya çıktığı gibi, özgür basında.

Bu korkunç tecavüzü teşhir eden ve karşı çıkan başta Timur Soykan ve Murat Ağırel olmak üzere tüm gazetecilere gazetecilik yürekleri ve emekleri için teşekkür ediyorum. Yani özgür bir basın olmadan mümkün olmazdı.

Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, toplumsal muhalefet çok güçlü, el ele, el ele bu durumu mutlaka düzelteceğiz. Kimse korkmasın, boynu kararmasın.

Herkese kucak dolusu selamlar ve sevgiler.

selahattin demirtaş
Edirne Cezaevi

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu